HABERLER
X

Sağlık Bilimleri Üniversitesinde "31 Mayıs Dünya Tütünsüz Günü" programı düzenlendi

Sağlık Bilimleri Üniversitesinde "31 Mayıs Dünya Tütünsüz Günü" dolayısıyla "Tütün ve Tütün Ürünleri ile Mücadelede Kurumlararası İş Birliğinin Önemi" konulu panel düzenlendi. 

Panelin açılışında konuşan Sağlık Bilimleri Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Cevdet Erdöl, tütünle mücadelenin önemine değinerek, "Kovid-19'u kesinlikle küçümsemeyelim, çok ciddi bir rahatsızlık ve çok ciddi bir olay. Kovid-19 tüm dünyayı kilitleyen, tüm dünyanın başa çıkmak için uğraştığı adeta bir musibet fakat dönüp baktığımız zaman Kovid-19'dan ölenden çok, 4-5 kat insanımız tütün nedeniyle ölmektedir." ifadelerini kullandı.

Türkiye Yeşilay Cemiyeti Genel Başkan Vekili Dr. Mehmet Dinç de Türkiye'de son 20 yılda tütün bağımlılığıyla mücadele konusunda inanılmaz bir mesafe katettiklerini belirtti.

Tütün bağımlılığının büyük bir endüstri olduğunu, bundan büyük paralar kazanıldığına işaret eden Dinç, "Bu pandemi döneminde de süreci çok iyi kullandılar, sigara bağımlılığı başta olmak üzere insanların hayatına girmek için farklı farklı stratejiler kullandılar, kullanıyorlar fakat onların stratejilerine karşı bizim karamsarlığa kapılmamamız lazım." diye konuştu.

Dinç, salgın döneminde sigara ve tütün algısına yönelik bir araştırma yaptıklarını bildirerek, şunları söyledi:

"Her dört kişiden biri salgın döneminde sigara kullanma alışkanlığını azaltmış. Sigarayı bırakmayı düşünenlerin oranı 2017'de yüzde 35 iken 2020'de yüzde 58'e ulaşmış. Her beş kişiden dördü yakınlarının yanında sigara içmemeye dikkat ediyor. Pasif içicilik bizim çok dikkat çektiğimiz, insanların uyanıklığını arttırmaya çalıştığımız bir konu ve işe yaramış, insanlarda böyle bir algı oluşmuş. Türkiye Yeşilay Cemiyetinin YEDAM Danışmanlık Hattı'na 25 bin 829 arama gelmiş ve 5 bin 880 kişi yüz yüze destek almış. Araştırma bize şunu gösterdi, sigara içenlerin büyük çoğunluğunun sigarayı bırakmakla alakalı tereddütleri var. Sempozyum, paneller ve böyle programlarla bırakmak isteyen çok büyük sayıda kitleye ulaşıp bırakmaları ile alakalı ihtiyaç duydukları motivasyonu sağlamış olacağız."

"Sigaranın da haram olduğuna insanlarımızı ikna etmemiz lazım"

Açılış konuşmalarının ardından moderatörlüğünü Prof. Dr. Erdöl, Dünya Sağlık Örgütü Türkiye Ofisi Program Yöneticisi Prof. Dr. Toker Ergüder ile Gülhane Tıp Fakültesi Göğüs Hastalıkları Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Cantürk Taşçı'nın yaptığı panele geçildi.

Panelde konuşan Diyanet İşleri Başkanı Erbaş, Türkiye'de yılda 100 bin kişinin sigara nedeniyle hayatını kaybettiğini belirterek, "Türkiye'de hiçbir hastalık yılda 100 bin kişiyi öldürmüyor. Diğer kullanılan zararlı maddeleri de düşününüz, onlar da öldürmüyor ama sigara öldürüyor. Dolayısıyla sigarayla mücadelenin, mücadele edilmesi gereken zararlar içerisinde en ön sırada olması gerekir diye düşünüyorum." dedi.

Erbaş, geçmişte Strazburg'da bulunduğu dönemde sigarayı bırakan Türklerin adlarını cami duvarına astıklarını ve cuma namazından sonra cemaatle o kişiye dua ettiklerini dile getirerek, bu yöntemle 20'den fazla kişinin sigara kullanımından vazgeçtiğini ifade etti.

Erbaş, öğrenciliği döneminde sigara içmeyle ilgili fetvalar içeren Arapça kitap aldığını, kitap üzerinde çalışmalar yaptığını ancak o dönem yayımlanmasının mümkün olmadığını belirtti. Söz konusu kitapla ilgili çalışmalarını geçen yıl tekrar başlattığını bildiren Erbaş, sonuçta "İslam'a Göre Sigara İçmenin Hükmü" adında faydalı bir kitapçığın ortaya çıktığını kaydetti.

Sigara konusunda toplu mücadelenin önemli olduğunu kaydeden Erbaş, sigaranın haram olmasını gerektiren dini, tıbbi ve iktisadi deliller bulunduğunu vurguladı.

Müslüman toplumlarda alkolün haram olduğu bilindiğinden sigaraya oranla daha az kullanıldığını ancak sigara konusunda aynı kanaatin yerleşmemiş olduğuna dikkati çeken Erbaş, şöyle devam etti:

"Sigaranın da haram olduğuna insanlarımızı ikna etmemiz lazım. Bana göre inançlı toplumların sigaradan vazgeçmelerini sağlamanın en önemli yolunun bu olduğunu düşünüyorum. Peki niçin bununla ilgili fetvalar çok geç kalmış, eskiden verilmemiş? Birinci sebebi, sigaranın zararının geç anlaşılmış olması. Kur'an-ı Kerim'de Cenabıhak buyuruyor ki 'İşte Allah'ın Peygamberi onlara temiz şeyleri helal, pis şeyleri haram kılar.' Bu ayeti kerime Kur'an'dan bir delil olarak sigaranın pis şeyler, pis maddeler içerisinde değerlendirilerek onun haram oluşuna Kur'an-ı Kerim'den bir delil olabilir diye biz onu alıyoruz. Bir diğer delili bizim Din İşleri Yüksek Kurulumuzun yayımladığı fetvalar kitabında görebilirsiniz. İnceleyenler 184'üncü fetvasında şöyle bir ibare geçiyor. İnsanların canının, aklının, malının, neslinin, dininin korunması gerekir. Buna biz ilmihal kitaplarında 'Zarureti Hamse' diyoruz yani korunması gereken 5 şey. Bu 5 şeyi korumak farz, bu 5 şeye zarar veren her şey haramdır. Sigara dine zarar veriyor, akla zarar veriyor, cana zarar veriyor, mala zarar veriyor, nesle zarar veriyor. Yani korunması gereken 5 şeyin tamamına zararlı bir madde ile karşı karşıyayız."

Erbaş, sigara kullanımına ilişkin Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) ve Yükseköğretim Kurulu (YÖK) bünyesinde birim oluşturulması gerektiğini ifade etti.

Türkiye'de 25 milyona yakın öğrenci olduğunu belirten Erbaş, şunları kaydetti:

"Bırakmaktan ziyade acaba başlatmamak için ne gibi tedbirler almalıyız, bunun eğitimi olmalı. Bunun okullarda dersi olmalı. Yani rol model, toplumun önünde olan insanların bu konuda çok dikkatli olmaları gerekir. Kendimizden örnek vereyim. Sigara içen bir imam 300-500, ne kadar cemaati varsa hiçbirisi üzerinde etkili olamaz, sigarayı bırakmaları noktasında. Onun sigara içmemesi lazım ya da içiyorsa bırakması lazım. Sigara içen bir öğretmen, öğrencisine nasıl 'Sigaraya başlama' diyebilecek?"

"Sosyal medyayı bağımlılıkla mücadelede iyi kullanmamız lazım"

TBMM Sağlık, Aile, Çalışma ve Sosyal İşler Komisyonu Başkanı ve AK Parti Erzurum Milletvekili Recep Akdağ da bakanlığı döneminde sigara ile mücadelede önemli başarılara imza atıldığını belirtti.

Akdağ, bilim insanlarını, üniversiteleri ve siyasetçileri yanlarına aldıklarını ve medya kampanyası yürüttüklerini, tütün endüstrisinin de Türkiye'nin bağımlılıkla mücadele karşısındaki başarısı karşısında geri adım attığını kaydetti.

Sigara bağımlılığın gençlerde azalması için sigara fiyatlarının yüksek olmasının önem taşıdığını söyleyen Akdağ, "Sigara bırakma poliklinikleri açtık. Bütün reklamları yasakladık ve düz pakete geçtik. Bir şey var düzeltemedik, sigaralar marketlerde, kasiyerlerin bulunduğu tarafta cicili bicili konuyor. Bunu mutlaka kaldırmamız lazım, önemli bir husus. Son yıllarda gençlerin sigara bağımlılığının azaldığını görüyoruz. Medya kampanyalarını, Z kuşağının sık kullandığı yeni mecraları, sosyal medyayı özellikle Instagram'ı bağımlılıkla mücadelede iyi kullanmamız lazım." diye konuştu.

TBMM Sağlık, Aile, Çalışma ve Sosyal İşler Komisyonu Başkanvekili ve AK Parti İstanbul Milletvekili Müşerref Pervin Tuba Durgut da konuşmasında sigara bağımlılığı ile mücadele kapsamındaki çalışmalara değindi.

Restoran ve kafelerin açılır-kapanır alanlarında sigara içilmesinin yasal olmadığını belirten Durgut, vatandaşların yüzde yüz dumansız alan için haklarını araması gerektiğini vurguladı.

 

02-06-2021

Haber Galerisi